On sekiz saat süren eve dönüş macerası...
(3. sınıf- 6. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI:
İhtiyaç duyduğu her şeye sahip olduğunu düşünen Mavi, kendini aniden fantastik bir serüvenin içinde bulur. Resim sergilerindeki tablolarda görmüş olduğu türden güzelliklerle ve bir o kadar da tuhaflıklarla dolu, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi olumlu etkileyecek, huzurun, iyiliğin ve bilgeliğin egemen olduğu ütopik bir dünyadadır artık. Her aşamasında sürprizlerle karşılaştığı sıra dışı yolculukta ona Kitap isimli, turuncu saçlı, çok güzel bir kız eşlik eder.
İçerdiği Alt Mesajlar: Hayvanlara ve doğaya saygı, empati kurma, teknolojiyi verimli ve gerektiği ölçüde kullanma, tüketim kültürüne karşı bilinç, özgün tasarımlar oluşturma, doğaya zarar veren ürünlere karşı bilinç, sağlıksız beslenmenin sonuçları, kitap okuma alışkanlığı, pozitif ve neşeli olma, bencilliğin götürüleri, küresel ısınma, bisiklet kullanımının doğaya katkısı, petrol ve sağlıksız ürünler, küresel ısınmayı farkına varma, iklim değişikliğinin sonuçları, bilimsel teoriler...
Distopyaya Yolculuk
(4. sınıf- 8. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Kitap isimli güzel ve akıllı kızın bir hayali var. Paralel Evren Kâşifi olmak. Acaba sürprizlerle dolu ilk staj macerasını başarı ile tamamlayabilecek mi?
Kitap, yolculuk yaptığı garip evrenin garip insanlarına alışabilecek mi? İlk başarısızlığında vazgeçip kendi güzel dünyasına mı dönecek yoksa başarısızlıklar onu daha da mı güçlendirecek? Heyecan, mizah ve adrenalinin bol olduğu bu maceraya Kitap’la birlikte çıkmaya var mısın?
İçerdiği Alt Mesajlar: Hayvanlara ve doğaya saygı, empati kurma, teknolojiyi verimli ve gerektiği ölçüde kullanma, tüketim kültürüne karşı bilinç, özgün tasarımlar oluşturma, doğaya zarar veren ürünlere karşı bilinç, sağlıksız beslenmenin sonuçları, kitap okuma alışkanlığı, pozitif ve neşeli olma, bencilliğin götürüleri, küresel ısınma, bisiklet kullanımının doğaya katkısı, petrol ve sağlıksız ürünler, küresel ısınmayı farkına varma, iklim değişikliğinin sonuçları, bilimsel teoriler...
Androtopyaya Yolculuk
(4. sınıf- 8. sınıf)
Hayatı sanal olarak yaşamayı tercih eden insanların ve insandan çok daha zeki, çok daha bilinçli yapay zekâlı androidlerin
egemenliğinde bir evren...
Androidler dünyayı ele geçirebilir mi? Biz dünyaya başka türlü
davranırsak gelecek daha farklı şekillenebilir mi? Geleceğe dair pek çok soruya cevap arayanlar... Soluksuz bir maceraya hazır mısınız?
Kendi zamanının ötesinde bir paralel evrene geçiş yapan Mavi,
bu evreni çözmeye çalışırken aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark eder. Ünlü evren bilimci Stephen Hawking'in yapay zekâ teknolojileri üzerine kurduğu kehanetlerinin gerçekleştiğine dair şüpheye düşen Mavi, kendini yepyeni bir maceranın içinde bulur.
Şöhret Doğruyol Sağbaş, Ütopyaya Yolculuk ve Distopyaya Yolculuk kitaplarında olduğu gibi, serinin bu kitabı için de bir şarkı derledi. Kitaptaki harika şarkıya karekod uygulaması aracılığıyla erişebilirsiniz!
Final şarkısı:
https://www.youtube.com/watch?v=LcVWHHmUqRc
Tuhaf Bilimler Akademisi
(4. sınıf- 8. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Sadece çok zeki çocukların alındığı Bilim Akademisinde okuyan Nâdir’in herkesten sakladığı bir sırrı vardır.
Bu sırla yaşamak zorunda olduğu gerçeğini kabullenmeye çalışırken akademide tuhaf ve esrarengiz olayların yaşandığını fark eder.
İşin ilginç yanı, ondan başka hiç kimse bu durumun farkında değildir.
Tüm bunlar yalnızca bana mı öyle geliyor, diye düşünen Nâdir, bir gün asla duymaması gereken konuşmalara şahit olunca kendini karmaşık olayların içinde bir dedektif gibi iz sürerken bulur ve sonunu kestiremediği bir maceraya atılır.
Bilim kurgu macera türündeki eğlenceli ve ufuk açan kitaplarıyla her yaştan okuyucuya hitap eden çağdaş çocuk edebiyatı yazarı Şöhret Doğruyol Sağbaş’ın kaleminden “Tuhaf Bilimler Akademisi”, sürükleyici anlatımı ve akıcı dili ile kitap okumayı sevmediğini sanan çocukları bile soluksuz bir maceraya çıkarıyor.
İçerdiği Alt Mesajlar: Hayatı sınavlardan ibaret sanmamak, hobi edinmenin zarar değil fayda sağladığı, bencil olmamak, empati kurmak, kendine güven, açgözlü olmamak, duygusal zeka eksikliğine neden olabilecek çocuk eğitimi yöntemlerinden kaçınmak...
Tuhaf Bilimler Akademisi II GENOM
(4. sınıf- 8. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Çocuklar ve eğitimciler tarafından büyük ilgi gören Tuhaf Bilimler Akademisi serisinin ikinci kitabı Genom, sürükleyici anlatımı ve akıcı diliyle okurlarını yine soluksuz bir maceraya davet ediyor.
Bilim Akademisinin takıntılı dekanı Üstün Bey’in gidişiyle
akademiye yeni bir dekan atanır. Her şey normal seyrinde
ilerlerken tuhaflıklar yine Nadir ve arkadaşlarının yakasını
bırakmaz. Genom ile sonunu asla kestiremeyeceğiniz bir maceraya dâhil olmaya hazır olun!
Şöhret Doğruyol Sağbaş, serinin bu kitabıyla da azim ve hırs
arasındaki ince çizgiyi yakalayamayanların zararının en çok da kendine dokunduğunun altını bir kez daha çiziyor.
Tanıtım filmi:
İçerdiği Alt Mesajlar: Hayatı sınavlardan ibaret sanmamak, hobi edinmenin zarar değil fayda sağladığı, bencil olmamak, empati kurmak, kendine güven, açgözlü olmamak, duygusal zeka eksikliğine ya da karakter bozukluğuna neden olabilecek çocuk eğitimi yöntemlerinden kaçınmak...
(3. sınıf- 6. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Bilginin, zekanın ve cesaretin çözemeyeceği hiçbir problem yoktur.
Eğlenceli ve ufuk açan kitaplarıyla her yaştan okuyucuya hitap eden eğitimci yazar Şöhret Doğruyol Sağbaş’ın kaleminden fantastik bir polisiye roman…
Hiçbir silgi bu kadar geveze olmamıştı!
Evcil bir hayvan sahiplenmek için annenize günlerce dil döktüğünüz oldu mu? Tam da tüm ümitlerinizi yitirdiğiniz bir anda nurtopu gibi bir silgi ruhu, omzunuza atlayıverse ne yapardınız? Yaprak ne mi yaptı? Oooo neler yapmadı ki...
Kâğıt üzerindeki hatalara alerjisi olan bir silgi, sıra dışı bir enişte, çekingen bir abla, aniden yükselişe geçen ünsüz ressam Selim Kelim ve tatlılar tatlısı Yaprak. Her şey bir tesadüf olabilir mi? Yoksa…
İnsandışı bir varlıkla sıra dışı bir maceraya atılmaya hazır mısın? Fakat okurken dikkat et! Silgi ruhu her an senin de omzuna sıçrayabilir!
İçerdiği Alt Mesajlar:Cesur olmak, akılcı düşünmek, sorgulayıcı olmak, iradeye hakim olmak, fırsatçı olmamak, düşünceli olmak...
(6. sınıf- lise 1. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Bilim kurgu edebiyatının ödüllü yazarı Mehmet Sağbaş ile çocuk ve gençlik edebiyatının güçlü kalemi Şöhret Doğruyol Sağbaş’tan yeraltının tekinsiz ve gizemli dehlizlerinde geçen fantastik bir macera…
“…Gerçek bir yıldız görmemiş hatta varlığından dahi haberdar değillerdi. Yeri de göğü de birdi onların. Kaya her yerdi, her yerdeydi. Ne ay ne yıldız ne de gecenin ardından doğan güneş… Nemli, kaygan bir kayaydı bulutları; ışık böcekleriyse sarkıtlar arasında köşe kapmaca oynayan yaramaz yıldızları...”
Orkan, Kök, yabaniler, hohobadiler ve diğerleri… Tüm bu canlılar niçin yerin altında yaşıyordu? Böylesi bir hayat kendi tercihleri miydi? Yüzyıllar sonra bilimin ve insanlığın geleceği nokta belki de buydu. Eserleri ile distopya edebiyatının kıyısında gezinmekten hoşlanan iki yazar, güçlerini bu kez ortak bir paydada birleştirdi. Yeraltı Günlükleri, akıcı üslubu ve sürükleyici kurgusu ile okurunu gizemli bir maceranın içine çekerken çağdaş edebiyatın büyülü dünyası ile de tanıştırıyor.
Tanıtım filmi:
İçerdiği Alt Mesajlar:Cesur olmak, yeryüzünün kıymetini bilmek, zorluklara karşı mücadeleci olmak, bilimin gücünü anlamak...
Organize Tesadüfler
(5. sınıf- lise 1)
Arka Kapak Yazısı
Kimse tarafından fark edilmediğini düşünüp görünür olma arzusuyla yanıp tutuşan Oben, yanlış anlaşılmamak için çözümü bir şeyleri saklamakta bulan Beril, milyonlu takipçi sayısıyla göz kamaştıran Coolstar3, her ebeveynin hayallerini süsleyen örnek arkadaş Nida ve muhteşem dost Itırsu.
Birbirinden farklı beş genç ve onları bekleyen tesadüfler zinciri…
Çocuk ve gençlik edebiyatının özgün ve güçlü kalemlerinden Şöhret Doğruyol Sağbaş, Organize Tesadüfler ile çocuk hakları, sanal zorbalık, çocuk işçiliği ve çocuk psikolojisi gibi hassas konulara ustalıkla değinirken titizlikle örülmüş tesadüfler zinciriyle okurlarını yine sürükleyici bir maceranın içine çekiyor.
Tanıtım filmini izlemek için tıklayınız :
Notalar Apartmanı
(Öykü, tiyatro, şarkı)
(Okul Öncesi- 4. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Notalar apartmanı sizleri hem sevimli bir öyküye hem de notaları öğrenmeye davet ediyor.
Her katında bir notanın yaşadığı Notalar Apartmanı’nın birbirinden farklı sakinleriyle tanışmaya hazır mısın? Ağzında kalemiyle dolaşan Do Dede, dişleriyle övünerek “reee”leyen Re Nine, kedi ve telefon bağımlısı Mi Hanım, dağınık Fa Çocuk, yönetici Sol Teyze, hayat dolu La Kız, arılardan bunalan Si Kardeş ve Do Dede’nin kitapkurdu torunu İnce Do Kardeş…
Sen de tıpkı Kurabiyeci Kız gibi Notalar Apartmanı’na konuk olup birbirinden sevimli notaları tanımak ve bu renkli hikâyeye ortak olmak ister misin?
“Şöhret Doğruyol Sağbaş, Notalar Apartmanı’nda müzik bilgisinin alfabesi sayılan ‘Do Majör Ton Gamı’nı her kata bir ses kişiliği vererek ustalıkla kurgulamış. Minik okurlarına çok yönlü bir ufuk açacağından hiç şüphem olmayan bu seçkin eseri, tüm çocuklara tavsiye ederim.”
- Prof. Dr. Mesut İKTU Opera Sanatçısı/ Öğretim Üyesi
Kitabın arkasındaki QR kodu okutarak Notalar Apartmanı şarkısını dinleyebilir ya da şarkıya eşlik edebilirsiniz.
Satranç Apartmanı
(Öykü, tiyatro, şarkı)
(Okul Öncesi- 4. sınıf)
ARKA KAPAK YAZISI
Satranç Apartmanı, sizleri hem sevimli bir öyküye hem de satranç karakterleriyle tanışmaya davet ediyor! On altı satranç taşının yaşadığı Satranç Apartmanı’nın birbirinden farklı sakinleriyle macera başlıyor… Makarna bağımlısı Şah Amca, bilge Vezir Ağabey, pofuduk Fil Kardeşler, enerjik Kale Kardeşler, uçabilen At Kardeşler ve bıcır bıcır Piyon Çocuklar... Siz de tıpkı Kurabiyeci Kız gibi Satranç Apartmanı’na konuk olup birbirinden sevimli satranç karakterlerini tanımak ve bu renkli hikâyeye ortak olmak ister misiniz?
Kitabın arkasındaki QR kodu okutarak Satranç Apartmanı şarkısını dinleyebilir ya da şarkıya eşlik edebilirsiniz.
Şöhret Doğruyol Sağbaş Kitapları Set
Set içindeki kitaplar:
Ütopyaya Yolculuk
Distopyaya Yolculuk
Tuhaf Bilimler Akademisi
Silgi Ruhu
KATKIDA BULUNDUĞU ESERLER:
BARBAR YENİ DÜNYA
Kayıp Rıhtım okur anketi oyları ile "Yılın En İyi Yerli Bilimkurgu Romanı" seçildi.
Yazar: Mehmet Sağbaş
Editör: Şöhret Doğruyol Sağbaş
ARKA KAPAK YAZISI
Ustalıkla işlenmiş bilinç akışı ağırlıklı psikolojik tahlillerle aksiyon ögelerin iç içe geçtiği Barbar Yeni Dünya; dinamik kurgusu ve yolculuk motifini içsel ve nesnel açılardan işleyen çarpıcı olay örgüsüyle distopya edebiyatına yeni ve farklı bir soluk getiriyor.
Bir tarafta aşırı kapitalist ve sömürgeci bir toplum… Diğer tarafta halkını algı oyunlarıyla sindirerek düşünme özürlüsü yapmaya çalışan, ötekileri yok sayan sözde ütopik toplum… Bilinçaltında gezinen iblisleri ve toplumdaki rolleri sorgulatmaya yönelten iki farklı hikâye; yolları aşkın planbozanlığıyla kesişen iki farklı karakter…
Tiyatro Eserleri
Kız Kulesi Efsanesi ( Müzikli Çocuk Oyunu)
Eserin tamamına, tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Book Set : Journey to Utopia, Journey to Dystopia, Journey to
Androtopia
Journey to Androtopia
People who prefer to live their lives
virtually, a universe ruled by artificial intelligence androids much smarter
and much more conscious than humans, and a human being who doesn’t
belong in this universe… Can androids take over the world? Can the future be
shaped differently if we treat the earth in another way? The ones searching
answers for questions about the future like these… Are you ready for a
breathtaking adventure?
Mavi teleports to a parallel universe
beyond his timeline and while trying to figure this universe out, he realises
that nothing is as it seems. Suspecting that the prophecies of the famous
cosmologist Stephen Hawking have come true, Mavi finds himself in a brand new
adventure.
YERALTI GÜNLÜKLERİ (UNDERGROUND DIARIES) BLURB
Orkan, Kök (Root), wildlings, hohobadis and others… Why all these living creatures were living underground? Was such a life their own choice? Maybe this was the point science and humanity would end up centuries later. Two writers, who like to wander about on the edge of dystopia literature with their works, combined their powers on a common ground this time. Yeraltı Günlükleri introduces the readers to the magical world of modern literature while dragging them inside a mysterious adventure with its flowing style and suspenseful set up
Academy of Strange Sciences (Illustrator: Mehmet Sağbaş)
Nadir, who studies in the Science Academy where only really
intelligent children are accepted, has a secret that he hides from everyone.
While trying to accept the fact that he has to live with his secret, he
realises that there are strange and mysterious happenings in the academy.
Wondering if he is imagining things, Nadir hears conversations he shouldn’t
have heard and finds himself in a messy situation, following traces like a
detective and he jumps head first into an adventure he couldn’t have predicted.
Eraser’s Spirit (Illustrator: Mehmet Sağbaş)
No
eraser has ever been this talkative! Have you ever begged your mother for days
to adopt a pet? What would you do if a lovely eraser’s spirit jumped on your shoulder just
as you were about to lose hope? What did Yaprak do? Well, what didn’t
she do? An eraser allergic to mistakes on paper, an unusual uncle; Selim Kelim,
a previously unknown painter on the rise and adorable Yaprak. Can everything be
a coincidence? Unless… Are you ready to face an extraordinary adventure with a
nonhuman creature? But watch out while you are reading! At any moment, the eraser’s spirit might jump onto your shoulder
as well!
Book Set :
The
Apartment of Notes (Illustrator: Elis Avcı)
Grandpa Do walking around
with a pen in his mouth, Grandma
Re bragging about her teeth and shouting out “ree!”, Miss Mi obsessed with cats and her phone, Fa the messy kid, Aunt Sol the
manager, La Girl full of life, Ti who is fed up with bees and the grandchild of
Grandpa Do, the bookworm High Do… Would you like to be a guest at the Apartment
of Notes, get to know these adorable notes and be a part of this colorful
story, just like Cookie Girl?
The Chess Apartment (Illustrator: Elis Avcı)
Are you ready to meet the diverse residents of the Chess Apartment
where 16 chess pieces live? Uncle King addicted to pasta, the vise Queen
Brother, fluffy Sibling Bishops, energetic Sibling Rooks, the Sibling Knights
who can fly and the little rascals Pawn Kids… Would you like to be a guest at
the Chess Apartment, get to know these adorable chess characters and be a part
of this colorful story, just like Cookie Girl?
*By scanning the QR codes in the books, you can listen to the songs
composed by the author for the book or sing along.
* Story + Theatre + Book songs with the notes… These books have it
all!
Söyleşi ve imza günü talebi için
Nursal Hanım ile irtibat kurabilirsiniz. : nursal@epsilonyayinevi.comToplu kitap alımları için Bülent Bey ile irtibat kurabilirsiniz. : bulent@epsilonyayinevi.com
Yayınevi öğrenciler için toplu alımlarda okullara %45 indirim uygulamaktadır.
Güncel basın sayfası için röportajlar sayfasına bakabilirsiniz.
Cumhuriyet Kitap'tan
“Dünya üzerinde o kadar insan varken önceliği hangi birine versem mantıklı? Tabii ki kendime…” diyor Mavi. Daha çok… daha çok para kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen anne ve babası ona her zaman “Kafana şapkadan başka hiçbir şey takma” demiyor mu, eh, o zaman Mavi’nin yiyip içmek ve kendini düşünmekten başka bir amacının olmamasına hiç şaşmamalı. Bir ay önce alınan cep telefonunun eskidiğine inanıp yenisini ısmarlayan, bir giydiğini bir daha giymeyip yenilerini istifleyen, obez, bencil, tüketim odaklı, kaba bir çocuk o.
Bir baba düşünün, “Benim aslan oğlumun kapı gibi babası var. Okumasa da ona bir şeycik olmaz,” diyorsa… Ağaçların açık havada yaşayamadığı ancak oksijen parklı alışveriş merkezlerinin içinde yetiştirilebildiği bir ortamdan, babasının iş yerinde kurcaladığı makinenin düğmesine yanlışlıkla basarak bambaşka bir ortama geçen Mavi’nin geriye dönme yolculuğunda neler olur acaba? Belki okurlar da Mavi gibi iki ayrı ortam ve iki farklı anlayış arasında karşılaştırma yaparak kendileriyle yüzleşir ve kendi yargılarını üretebilirler mi? Teknoloji bağımlılığının bizi götürmesi muhtemel bencillik çağından kurtulup Kitap isimli turuncu saçlı kızın dünyasında yaşamak mümkün olabilir mi? Belki biz de o zaman, şehirlerimizin adını, Sanatçılar Şehri, Botanik Şehri, Bilgeler Şehri gibi doğaya, bilime, sanata gönderme yapan isimler koyarız. Yoksa Kitap’ın dünyası yalnızca bir ütopya mı? Okurları, soluksuz okunacak heyecanlı bir macera bekliyor.
(A.Akal, Ç.Gündeş, M.Yener)
Felah Kitap Röportajı
Ütopyaya Yolculuk kitabında günümüzün çevre sorunlarına ekolojik bir eleştiri getiriyor. Bunu yaparken ekoloji ile teknolojiyi sanılanın aksine barışık kılan yazar benzer şekilde okumaya, kitaba, kalkınma ve aydınlanmaya büyük önem veriyor.
Kitaba göre yanlışta olup doğru yola gelen bir erkek karakter. İsmi ise yaşadığı metrokent’e zıtlık arzeden bir anlam taşıyor: Mavi. Oysa azıcık yeşilimiz azıcık da mavimiz kaldı. Tam da bu yüzden, bu eksiklik yüzünden isminin Mavi olduğunu söylüyor yazarımız. Ekolojik ve ütopik ülkenin idealize edilen karakteri Kitap ise bir kız. Yani ekolojik feministler için tartışmaya katılabilecekleri iyi bir ilk gençlik kitabı var elimizde.
Yazarımızın kitabında çizip idealize ettiği dünya ütopik bir dünya. Herşeyin tıkır tıkır işlediği, herkesin tüm görev ve sorumluluklarını bilerek yaşadığı ve doğaya asla zarar vermediği bir ülke. Kurallara uymamak çok büyük bir toplumsal kınamaya maruz kalmak demek ayrıca yasal müeyyideler de var. Ama durumun böyle olması bize gerçek olmayacak kadar işlerin düzgün olduğu fikrini uyandırıyor ancak, bu ülke geçirdiği bir kaosun ardından küllerinden yeniden doğuyor. Bu anlamda yaşadıklarından ders çıkaran bir millet var. Vatanına, çevresine, insanlara saygı duyan ve sahip çıkan. Yazar, durumumuz ne kadar vahim olursa olsun sıfırdan başlamanın mümkün olduğunu biraz bilim-kurgu karışımı bir anlatıyla bize sunuyor ama çevre sorunlarını “teknik” bir sorun olarak görmekten yine de kurtulamıyor.
Kitapta daha pek çok hoşa giden tasarımlar var. Örneğin okul sistemi az nüfuslu bölgeler için uygulanabilir gibi duruyor. Kitabın diğer ayrıntılarını yazarı Şöhret Hanım ile konuştuk.
Öncelikle neden “ütopya” diyeyim. Durumumuz o kadar umutsuz mu? Kitaptaki “paralel evren” olarak betimlenen dünya ütopya kadar uzağımızda mı? Mümkün değil mi yani o anlatılan ülke?
Dünya hayatımızda her şeyin bu kadar mükemmel olduğu bir yer düşünmek… Fazla iyimser biraz da hayalperest bir yaklaşım olur. Hayatta illaki yolunda gitmeyen bir şeyler olacaktır. Fakat irademiz ve verdiğimiz mücadeleler sayesinde mükemmel olmasa da iyi bir yaşam sürmek elimizde.
Zengin ve tabiri caizse Beyaz Türk’ü çağrıştırıyor Mavi: Kentli yaşamın kaçınılmaz çocuk figürü. “Haz” dışında hiçbir gayreti, hedefi yok. Çocuklarımız bu halde mi, bu kadar korkunç mu durum?
Günümüz dünyasına baktığımızda aslında Mavi’ye benzer çocuklar görmek mümkün. Hatta sizin de dediğiniz gibi neredeyse kaçınılmaz. Küçük-büyük fark etmez, çoğumuzun içinde –az ya da çok- “Mavi” var. Büyük alışveriş merkezleri, cep telefonları, fast-food kültürü… Kültür kelimesi… Evet, aslında tüm bu saydıklarım yeni nesil bir kültürü oluşumu… Zamanın verimli kullanımı olgusu, bu kültüre adapte olan kişilerce yazık ki yitirilmiş durumda.
Bilinçli, eğitimli aileler çocuklarının bu girdaba kapılmasına bir nebze olsun engel olmakta. Fakat diğerleri… Tam da bu noktada “Ütopyaya Yolculuk” un yozlaşmış yeni nesil kültüre karşı farkındalık yaratacağını düşünüyorum. Kanıksanmış bazı gerçekleri görünür kılacağını…
Karakterlerin isimleri çok ilginç. Teknokent bir hayatın çocuğu neden “Mavi” ismini alır ve ekolojik vurgusu zirvede bir hayatın çocuğu neden “kitap” ismini alır? Kitap daha çok maddi kültürün simgesidir, aydınlanmanın, kalkınmanın vs?
Bunu fark etmiş olmanız çok hoşuma gitti doğrusu. Öğrencilerimden de genelde benzer yönde sorular alıyorum. Neden Mavi ya da neden Kitap?..
İsmi farklı bir çocuk gördüğümde sorarım, “Adının anlamını biliyor musun?” diye. İstisnalar hariç çoğunda aldığım cevap maalesef ki bilmiyorum, şeklinde olur. Araştırıp bana söylemelerini isterim. “Mavi” de isminin anlamını bilmeyen bir çocuk… Ailesi, dünyalarından kaybolan, özlemini çektikleri, doğada var olan bir renk ismi koymuştur ona. Mavi… Fakat Mavi bundan habersizdir. O, isminin anlamını sadece yapay bir boya olarak bilir. Bu indirgenmişlik, kastlı oluşturulmuş bir tezatlıkla araştırma yapmaktan imtina eden bir kuşağa gönderme yapmaktadır.
Kitap ismine gelince… Kitaplar bana göre dünyadaki en değerli nesnelerdir. Ütopik olarak gördüğümüz bir topluma ulaşmamız ancak insanlığın aydınlanması ile mümkündür. Belki de yaklaşmamız…
Aşırı tüketici bir karakter Mavi. Doğaya, eşyaya hiç saygısı yok bu anlamda aşırı bir kibri var. Kitabın ilerleyen bölümlerinde bu kibir kırılıyor aslında Mavi’de. Bizim buna mı ihtiyacımız var, bu kibrimizi kırmaya? O zaman doğayla aramizdaki hiyerarşik skala düzelecek mi?
Evet, Mavi’yi iyi çözmüşsünüz. Bu biraz da ona uygulanan aile eğitimi, yaşadığı şartlar ve çevresi ile de alakalı. Böyle olmak Mavi’nin kendi tercihi değildir belki de. Oldurulmuş, olmak zorunda bırakılmıştır. Mavi, kitapta anlatılan o ütopik dünyada büyümüş bir çocuk olsaydı bambaşka biri olacaktı belki de. Bize sunulanlar, yaşamımızı kolaylaştırdığı vurgusu yapılarak sübliminal mesajlarla bize dayatılanlar, belki de bizi “biz” olmaktan çıkartıp bambaşka birine dönüştürüyor olabilir.
Blinen anlamıyla doğaya dönüş, ekolojist hareketlerden çok farklı olarak teknolojiden yararlanan ekolojist bir ülke var karşımızda. Bu mümkün mü, doğaya zarar vermeyen ileri teknoloji mümkün mü?
Doğa bize sunulan bir nimettir. Kendi döngüsü içinde bize bu dünyada en çok fayda sağlayan şey… Ona karşı bencil olmamalıyız. Evet, insanoğlu gelişerek her türlü şeyi manipüle edebilecek seviyeye ulaşmıştır. Fakat ona karşı vefa borcunu unutmamalıdır. Aksi takdirde o da bize karşı bizim ona uyguladığımız sertlikte hamleler yapabilir. Bu bizim sonumuz olur. Ekoloji ve teknoloji… İkisi de pek tabii birbirine düşman olmadan el ele yürüyebilir. Yeter ki biz isteyelim.
Aşırı tüketici, modern metropol-kent çocuğu Mavi her türlü maddi zenginliğe ve teknolojiye sahip ama klasik “erkek” niteliğinden yoksun. Fiziksel olarak zayıf, düşen, çabuk yorulan ve risk alamayan bir erkek tipi. Günümüz erkekliğinin bir minyatürü mü var burada?
Farklı bir yaklaşım… Evet, neden olmasın. Bundan yüz yıl sonra “Mavi” lerden oluşan bir dünyayla karşılaşmayacağımızın garantisini kimse veremez.
Ütopya ülke doğaya karşı savunmasız bir dünya çiziyor. Doğaya karşı böyle miyiz gerçekten? Yüzyıllardır insanoğlu korkusuzca ona teslim mi oldu yoksa gardını aldı, ondan korktu mu? Antropolojik tarihe göre böyle çünkü, bunu biliyoruz. Modern bilim korktuğu şeyleri çözdükçe insanın kendine güveni geldi. Ama kitapta doğadan korkmayan idealize karakterler var, ama bu korkusuzluğun sahip oldukları ileri teknoloji sayesinde olduğu şeklinde bir ipucu da göremedim?
Bir önceki soruda da dediğim gibi ekoloji ve teknoloji birbirine zıt değildir. Sadece doğaya zarar vermeyen teknolojinin üretilmesi gerek. Bugün bunun onlarca örneği var ve daha çok buluş için çalışıyor bilim insanları. Biz ona sert hamleler yaparsak o da bize benzerini yapacaktır. Ona karşı bencil olmamalıyız. Evet, insanoğlu gelişerek her türlü şeyi manipüle edebilecek seviyeye ulaşmıştır.
Edebiyat Haber'den
Şöhret Doğruyol Sağbaş’ın, “Ütopyaya Yolculuk” adlı kitabına burada değinmiştim. Kitapta günümüz çocuklarının obezite sorununa müthiş bir şekilde değinmişti yazar. Ütopyaya yolculuk diyerek bizi çocukluğumuzun dünyasına götürmüştü. Şimdilerde ise “Distopyaya Yolculuk”la selamlıyor okurlarını Sağbaş. Kitap Epsilon etiketli.
İlk kitaptan anımsıyoruz Mavi’yi ve Kitap’ı. Orada, Mavi, bir kaza sonucu 18 saatlik bir yolculuğa çıkıyordu. Vardığı yer Ütopya’ydı. Bu kitapta ise olaylar tersine dönmüş ve Kitap, 18 saatliğine evren değiştirmiş. Bu süre zarfında Kitap, Mavi’ye ulaşmanın peşindedir ve geldiği yer ise bulunduğu yerden çok başkadır.
Kitap’ın paralel evren kâşifi olmak gibi bir hayali vardır. Bununla ilgili bir staj yapma zorunluluğu da… Ve staj için geldiği bu evrende garip insanlarla karşılaşır. Motosikletli bir çete onu bu evrende karşılayan ilk garipliktir. Bu çeteden kaçarken de Bağış isimli çocukla çarpışır ve Bağış’la ilk karşılaşması böyle gerçekleşir. Tıpkı filmlerdeki gibi. Aslında çocuğun adı Barış olacakmış ama annesinin r’leri söyleyememesinden dolayı nüfus müdürlüğündeki memur Bağış olarak anlamış ve adı böylece Bağış olmuş! Kitap’ın staj için ziyaret ettiği bu evrendeki gariplikler bununla sınırlı değil tabii. Toplu taşıma ile burada tanışıyor örneğin. Sonrasında katıldığı bir dersin magazin dersi olduğunu görüyor ve şaşkınlığı büyüyor. Böylesi tuhaf bir dersin öğretmeninin de tuhaf olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Uzaylı muamelesi gören Kitap, okul kantinindeki paketli yiyecekleri görünce de şaşırıyor. Ama bitmiyor çilesi… Asabi insanlar, süper indirimli mağazalar, üç boyutlu çıktı alınabilen yazıcılar, cep telefonları, insansız hava araçları vs. Tabi toprak, deniz, ağaç gibi doğal kaynaklardan da eser yok. Neredeyse tükenme noktasında. Şimdi bunları böyle doğrudan okuyunca ne de saçma, diyebilirsiniz. Bunların hepsini biz zaten günümüzde kullanıyoruz da diyebilirsiniz. Anlatılmak istenen de tam olarak bu aslında. Farkında olmadan dünyamızı dönüştürüp değiştirmişiz. Meğer distopyanın tam içinde yaşıyormuşuz.
Şöhret Doğruyol Sağbaş, günümüz dünyasının ne denli çarpık olduğunu, yanlış biçimlendiğini yine harika bir kurguyla anlatmış. Kitap’la birlikte okurlarını heyecanlı bir serüvene çıkarmış.
Yeniçağın bize dayattığı tüm yeniliklerin içinde, günden güne hızlanan bir yaşamın içinde boğulup gidiyoruz da farkında değiliz. Oysa ilk kitapta yaşanılabilir bir dünyanın nasıl olduğunu da görmüştük. O dünyanın içinden yaşayarak bugünlere geldiğimizin farkına varıyoruz bu kitapla. İlk kitapta anlatılan dünya günümüz çocukları için bir ütopya niteliği taşısa da bizim için güzel birer anıydı. Bu kitap ise çocuklar için normal bir yaşamı anlatıyorken bizim için bir distopya niteliği taşıyor. Yazarın iki kitabını bir arada okumak bugünün korkunçluğunun daha açık bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır. Doğuş Sarpkaya’nın distopya üzerine söylediği bir söz tamamlayıcı olacaktır: “ Distopyanın kehanetçi rolünden sıyrılıp gerçekçi bir türe dönüştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Yazıyı Serap Çakır’ın sözleriyle sonlandıralım bugün: “Ütopik bir dünyanın yanı sıra, distopik dünyalar da okuruna kendini, insanlığı ve yaşadığı anı sorgulatan eserler olarak algılanmalı ve galiba tüm bu grup eserler bizlere temelde aynı soruyu sormakla işe başlıyor. Mutlu olmak mı yoksa özgür olmak mı? Mutlu olup özgür olmak mümkün değil mi? Sizce mümkün mü?”
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (10 Nisan 2017)
Yazının aslına ulaşmak için: http://www.edebiyathaber.net/distopya-meger-bugunumuzmus-mehmet-ozcataloglu/
EĞİTİMPEDİA'DAN
Haftanın Çocuk Kitabı: Tuhaf Bilimler Akademisi
“Hayatı sınavlardan ibaret sanan tüm ebeveyn ve böyle olmadığını bilen tüm çocuklara… “
Her çocuk gibi Nadir de annesinin gözünde dünyanın en özel ve en zeki çocuğudur. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren annesinin zoruyla pek çok kursa gider; fakat Nadir kendini oldukça iyi tanıyan bir çocuk olarak diğerlerinden üstün bir yanının olmadığının farkındadır. Elbette her çocuk gibi iyi olduğu alanlar vardır ama bunların annesinin beklentileri ve istekleriyle uyuşmadığını bilmektedir.
Bir gün Nadir, hayatını tamamen değiştirecek bir gün yaşar. Ülkenin en zeki çocuklarının seçildiği Bilim Akademisi’nden okula bir heyet gelerek öğrencilerin zekâlarını ölçmek üzere bir test yapar. Nadir, akıl almaz bir biçimde Bilim Akademisi’ne girmeyi başararak annesi dâhil olmak üzere herkesi şaşkınlıklar içinde bırakır. Akademiye nasıl girdiğiyse bir kişi hariç herkes için tamamen muammadır.
Nadir, akademiye ait olmadığını düşünerek gitmesine rağmen beklediğinden daha da zor bir ortam ile karşılaşır. Akademi öyle bir yerdir ki herkes sadece kaç soru çözüldüğü ile ilgilenir, gülmek hoş karşılanmaz. Arkadaş edinmek bile zaman kaybı olarak görülür. Hatta test çözmeye ayırdıkları vakit artsın diye zaman tasarrufu amaçlı projeler bile yapılır.
Bir gün Nadir, Bilim Akademisi’nde tuhaf olayların döndüğünü fark eder. Akademiye girmeden önce aynı okulda olduğu Duygu ile beraber bu olayların peşine düşer. Uzun süren çabaların ardından tam da pes etmeye yaklaşmışken akademide tuhaf olayların döndüğüne ikna olan başka bir öğrenci ile olayları çözmeyi denerler. Olayı çözdüklerinde ise akılları başlarından gider…
Şöhret Doğruyol Sağbaş tarafından yazılan Tuhaf Bilimler Akademisi, 2017 yılında Epsilon Yayınevi’nden yayınlandı. 9 yaş ve üzeri için uygun olan kitap akıcı üslubu ve heyecan dolu kurgusunun yanı sıra çok önemli mesajlar da içeriyor. Kitabın en büyük eleştirisi de çocukları yarış atı gibi sınavlara hazırlamanın, duygusal ve sosyal gelişimlerini önemsemeden kapasitelerinin üstünde akademik beklentilere girilmesinin yıkıcı etkileri. Çağımızda artan beklentilerle baş etmek zorunda kalan her çocuk, kendi hayatından bir parça bulup kitaptaki karakterlerle kendini özdeşleştirebilecektir.
Figen Değer
Yazının aslına ulaşmak için : http://www.egitimpedia.com/haftanin-cocuk-kitabi-tuhaf-bilimler-akademisi/
İlgili Diğer Yazılar ve Haberler:
